Erişkin erkeklerin, yaklaşık %70’inde altmış yaş sonrasında benign prostat hiperplazisi (BPH) izlenmektedir.
BPH’de semptomların mesane çıkım tıkanıklığına bağlı olduğu düşünülmekte ve alt üriner sistem semptomları (AÜSS) bu tıkanıklık ile ilişkilendirilmektedir. AÜSS hastayı ciddi oranda rahatsız etmekte, günlük yaşam aktivitelerini ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir . 1970’li yıllara kadar BPH tedavisinde tek seçenek cerrahi girişimdi. Prostatektomi etkin ve güvenilir bir tedavi şekli olarak uzun yıllar kabul görmüştür. Ancak 1989 yılında Mebus ve arkadaşlarının yaptığı değerlendirme, prostatektominin tamamen sorunsuz bir ameliyat olmadığını ortaya
koymuştur. Ayrıca bir grup hafif semptomlu olgu da başka seçenekler olmadığı için gereksiz yere ameliyat edilmiştir.
Günümüzde artık terapötik amacın, histolojik BPH’nin klinik hastalık haline dönüşmesinin engellenmesi olduğu
düşünülmektedir. Bunun sağlanması ise; prostatik üretra düzeyindeki basıncın azaltılması ile sağlanmaktadır. Bu
amaçla çeşitli medikal tedaviler yaygın olarak kullanılmaktadır. Temel olarak, değişik etki mekanizmalarına sahip iki
ana grup ilaç tercih edilmektedir. Bunlar, alfa reseptör blokerleri ve 5 alfa redüktaz inhibitörleridir (5 ARİ) (1).

Ganoderma lucidum’un meyve veren gövdesinin etanol ekstraktının anti-androjenik aktivitesi daha önce bildirilmiştir. 5 alfa-redüktaz inhibitör aktivitesi ve androjen reseptörüne (AR) bağlanma kabiliyetine sahip Ganoderol B, androjen kaynaklı LNCaP hücre büyümesini inhibe edebilir ve sıçanlarda testosteron tarafından indüklenen ventral prostatın yeniden büyümesini baskılayabilir. AR sinyallemesinin ganoderol B tarafından aşağı regülasyonu, anti-androjenik aktivitesi için önemli bir mekanizma sağlar. PSA’nın (prostat kanserinin iyi kabul gören bir prognostik göstergesi olan prostat spesifik antijen) aşağı regüle edildiği göz önüne alındığında, bu çalışmanın önemli bir sonucu, androjen sinyallemesinin genliğini azaltmayı amaçlayan ganoderol B müdahale stratejisinin prostat kanserinin morbiditesini kontrol etmede yardımcı olur. Sonuç olarak, sonucumuz ganoderol B’nin androjen ve reseptörünün fonksiyonunu baskılayarak prostat kanseri ve benign prostat hiperplazisi (BPH) tedavisinde yararlı olabileceğini düşündürmektedir (2).

G. lucidum, 12 hafta boyunca günde bir kez 6 mg iyi tolere edildi ve alt üriner sistem semptomları olan 49 yaşından büyük erkeklerde, plaseboya kıyasla Uluslararası Prostat Belirti Skorunu önemli ölçüde azalttı. Yaşam kalitesinde veya ikincil sonuç ölçütlerinin hiçbirinde önemli bir değişiklik kaydedilmemiştir (örn., Prostat boyutu, işeme sonrası kalan hacim, pik idrar akışı, serum prostat spesifik antijen, testosteron seviyeleri)(3).

KAYNAKLAR
1- https://www.uroturk.org.tr/urolojiData/Books/39/5-8.pdf 
2- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/17499997 
3- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/18097505